19. yüzyıl, dünyanın özellikle de Avrupa’nın hayat tarzını baştan aşağı değiştiren birçok teknolojik ve endüstriyel değişime sahne oldu. İstanbul da bu değişimden kaçamazdı elbette. Bu gelişmelerle Galata kıyılarında yoğunlaşan gemi trafiği, Karaköy hattını her zamankinden daha hareketli hale getirdi. Karaköy, yüzyılın sonuna doğru yeni binalarla, yeni gemi acenteleriyle, tedarikçilerin ofisleriyle doldu. İstanbul’un dünyaya açıldığı, dünyayı da İstanbul’a taşıyan kapı, Karaköy oldu.
Frankhan’ın hikayesi de İstanbul’un hareketli geçen 19. Yüzyılı kapatıp yeni binyıla hazırlanacağı 20. Yüzyılın başında başladı.Adını ise binanın ilk sahibi olan Frenkyan ailesinden aldı.
Frankhan, yıllar boyunca gemicilik şirketlerine, yurtdışındaki firmaların Türkiye distribütörlerinin ofislerine ev sahipliği yaptı. Karaköy’ün denizcilik faaliyetleriyle özdeşleşmesi gibi Frankhan da Karaköy’le özdeşleşti.
Bugün Frankhan, İstanbul’un hareketli, kendine özgü ve sofistike aurasına yakışan bir performans merkezi olarak yeni bir sayfa açıyor. On yıllardır dünyanın her yerinden insanlarla, eşi olmayan bir hikayeyi içinde büyüten Frankhan, şimdi İstanbul’u dünyaya müzikle bağlıyor. Sanatçılarıyla, dokunduğu müzikseverlerle ve dokusuyla global bir vizyonu temsil ediyor.
Kürasyonunu Selectist'in üstlendiği programıyla, dünya çapında her türlü müzikal tarza ev sahipliği yaparken, niş ve rafine zevkleri bir araya getiriyor, keşfedilmiş ve keşfedilmemiş sanatçıları İstanbul ile buluşturuyor. Müzikal deneyimi sınırlarını aşarak, sıradanlıktan uzak bir şekilde sunuyor.